Telefon
WhatsApp
İnstagram

İstinafta Ön İnceleme Aşaması

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

İstinafta Ön İnceleme Aşaması

İstinafta Ön İnceleme Aşaması

508 Görüntüleme 08 Aralık 2024, 21:02

Giriş 

İstinafta ön inceleme aşaması, duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden açıkça tespit edilebilecek durumların eksik olması halinde, davanın hızla sonuçlandırılmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. 

İstinaftaki ön inceleme ile ilk derece mahkemesinde yapılacak ön inceleme de birbirinden farklıdır. İlk derece yargılamasındaki ön inceleme uyuşmazlıkla ilgili olan vakıaların belirlenmesi, iddiaların ve delillerin tahkikat aşamasında tartışılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi amacıyla gerekli hazırlık işlemlerinin tamamlanabilmesi için öngörülmüştür. 

İstinafta ön inceleme ise, istinaf talebinin esası hakkında inceleme yapılabilmesinin ön şartıdır. İstinaf Mahkemesi kanunda açıkça yazılı hususları tespit etmesi halinde dosyanın esasına yönelik hiç bir inceleme yapmadan karar verecektir. Bu nedenle ön inceleme aşamasında uyuşmazlığın esası hakkında tahkikat yapılmasını ve karar verilmesini engelleyen usuli bir eksiklik olup olmadığı incelenecektir. Ancak istinaf mahkemesi kanunda açıkça yazılı hususları tespit ettiği takdirde, ön inceleme aşaması geçmiş olsa dahi, yine de bu hususa ilişkin olarak karar verebilecektir. 

Ön inceleme aşamasında duruşma yapılmasına gerek yoktur ancak duruşma yapılmaması kesin kural değildir. İstinaf mahkemesi gerektiğinde ön incelemeyi duruşmalı da yapabilir. 

 

1-ÖN İNCELEMENİN KONUSU 

A. GENEL OLARAK

HMK'nın 352. maddesine göre, 

" (Değişik: 20/7/2017-7035/28 md.) (1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:

 a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması 

b) Kararın kesin olması

c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması 

ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi 

d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi 

(2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir. 

(3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır."

Ön incelemenin konusu sadece maddede sayılan hususlarla sınırlı olup, istinaf mahkemesince resen incelenir. Bu nedenle, karşı tarafın herhangi bir talebi bulunmasa dahi mahkemece bir eksiklik olduğu tespit edilirse istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilir. 

Ön inceleme aşamasını geçmeyen bir istinaf başvurusu için esas yönünden bir inceleme yapılamaz. HMK'nın 352. maddesinin 3. fıkrasına göre " Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır."

HMK'da ön inceleme aşamasında verilen ret kararına karşı temyiz yoluna başvurulup başvurulamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak kararın usule ilişkin bir nihai karar olması karşısında, temyiz yoluna başvurulabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Aksi halde ön inceleme sonunda verilen ret kararına karşı, kanun yolunun kapalı olması halinde, başvuruda bulunan taraf temyiz hakkından tümüyle yoksun kalacaktır.

Öte yandan; istinaf mahkemesi ön incelemeyi belirli bir öncelik sırasına göre yapmalıdır. 

B.ÖN İNCELEMEYE TABİ HALLER

B1. İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olup olmadığı

İstinaf dairesi öncelikle dosyanın kendi iş sahasında ve bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin görev alanında olup olmadığını inceleyecektir. Daire, incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olduğunu tespit etmesi halinde dosyanın ilgili istinaf dairesine veya bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verecektir.

B2. Kararın kesin olup olmadığı 

HMK'nın 346. maddesine göre " (1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. 

(2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar"

Kanunda, kararın kesin olması halinde, istinaf başvurusunun kararı veren ilk derece mahkemesince reddedileceği düzenlenmiş, böylece kesin olan kararlara karşı daha ilk derece mahkemesinde istinaf yoluna başvurulması engellenmek istenmiştir.

Kesinleşmiş bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu takdirde, ilk derece mahkemesi istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Dilekçesi reddedilen taraf bu ret kararına karşı bir hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurursa ilk derece mahkemesi dosyayı istinaf mahkemesine gönderecektir. İstinaf mahkemesi kararın kesinleşip kesinleşmediğini tekrar inceleyecektir. İstinaf mahkemesi ret kararını yerinde görmezse ,ilk istinaf dilekçesine göre inceleme yapacak ve tahkikat aşamasına geçilecektir. İstinaf mahkemesi kararın kesinleşmiş olduğunu tespit ederse istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. 

B3. Başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı 

HMK'nın 345. maddesine göre "  (1) İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır."

İstinaf kanun yoluna başvuru süresi hak düşürücü niteliktedir. İstinaf başvurusu yapılan ilk derece mahkemesi istinaf başvurusunun süresi içinde yapılıp yapılmadığını resen inceleyecek, başvurunun süresi içinde yapılmadığını tespit etmesi halinde istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Bu ret kararına karşı, başvurusu reddedilen taraf kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde istinaf kanun yoluna başvurabilir. İstinaf mahkemesi de ön inceleme aşamasında başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığını resen inceleyecektir. İstinaf mahkemesi başvurunun süresi içinde yapıldığını tespit ederse ve diğer ön incelemeye tabi hususlarda da bir eksiklik bulunmaması halinde, tahkikat aşamasına geçilecektir. İstinaf mahkemesi başvurunun süresi içinde yapılmadığını tespit ederse istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. İstinaf mahkemesince, başvurunun süresi içinde yapılmadığı ön inceleme aşamasından sonra fark edilirse, yine istinaf başvurusunun reddine karar verilecektir. Bu ret kararı usule ilişkin nihai karar niteliğindedir. Bu nedenle karara karşı temyiz kanun yolu açık olmalıdır. 

B4. Başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği

Başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği de ön inceleme aşamasında incelenir. Örneğin istinaf başvuru dilekçesinde, aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan kararın belirli olmaması, istinaf başvuru dilekçesinde imzanın ya da başvuranın kimlik bilgilerinin bulunmaması gibi hallerde istinafa başvuru şartlarının yerine getirilmemesi sebebiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilir. 

Ancak özellik arz eden bir durum gerekli harç ve giderlerin yatırılmaması halidir. HMK'nın 344. maddesine göre, " (1) İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır."

Maddeye göre, istinaf başvurusunda bulunulurken tüm harç ve giderlerin ödeneceği açıkça ifade edilmiştir, hiç ödenmediği veya eksik ödendiğinin sonradan anlaşılması halinde, başvuran tarafa bir haftalık kesin süre verilecek ve harç ve giderlerin tamamlanması aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı bildirilecektir. Harç ve giderlerin tamamlanmaması halinde mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilecektir. 

Bu karara karşı HMK'nın 346. maddesine yapılan atıf sebebiyle bir hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. İstinaf mahkemesinin nasıl bir karar vereceği hususunda doktrinde iki farklı görüş bulunmaktadır.

Birinci görüşe göre; istinaf mahkemesi harcın eksik yatırıldığını veya hiç yatırılmadığını tespit ederse, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar vermelidir. 

İkinci görüşe göre ise, istinaf mahkemesi harç eksik yatırıldığı için istinaf talebinin reddine karar vermelidir. 

İlk derece mahkemesince harcın tamamlanması için süre verilmiş, buna rağmen harç tamamlanmamış ve mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmişse, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması halinde, istinaf başvurunun reddine karar verildiğinde, ilk derece mahkemesinin başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararı kesinleşmiş olacaktır. 

Harç ve giderlerin yatırılmamış veya eksik yatırılmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi bu durumu fark etmemiş olursa, istinaf mahkemesince istinaf talebinin reddine karar verilirse, birbirinin aynı olan iki halde farklı nitelikte kararlar verilmiş olacaktır. 

İstinaf başvurusunun yapılmamış sayılması ile istinaf talebinin usulden reddi kararları da sonuçları bakımından farklıdır. İstinaf başvurusunun yapılmamış sayılması kararı ile birlikte istinaf başvurusu ile birlikte maddi hukuk ve usul hukuku bakımından doğan sonuçlar ortadan kalkmış olacaktır. 

Açıklanan nedenlerle birinci görüşün daha isabetli olduğu, ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarının birbirinden farklı olmaması gerektiği, ön inceleme aşamasından başvuru harcının eksik yatırıldığını tespit eden istinaf mahkemesinin başvurunun yapılmamış sayılmasına karar vermesi gerektiği söylenebilir. 

İstinaf mahkemesi, harç ve giderlerin tamamlanması için yedi gün süre vermeli, kendisine süre verilen taraf bu süre içinde harç ve giderleri yatırmazsa, başvurunun yapılmamış sayılmasına karar vermelidir. 

B5. Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilip gösterilmediği

HMK'nın 342. maddesinde istinaf dilekçesinde bulunması gerekli zorunlu unsurlar sayılmıştır. Buna göre istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru sebepleri ve gerekçesi gösterilmek zorundadır. 

İstinaf sebeplerinin en önemli etkisi, istinaf incelemesinin kapsamını belirleyici olmasıdır. İstinaf mahkemesi denetimini taraflarca gösterilen sebeplerle sınırlandırılan alanda yapabilir. Taraflarca ileri sürülmeyen istinaf sebepleri incelenemez ve karara gerekçe olarak kabul edilemez. Bu nedenle istinaf başvuru dilekçesinde istinaf sebepleri veya gerekçesi gösterilmemişse, ön inceleme aşamasında istinaf mahkemesi, istinaf dilekçesinin reddine karar vermelidir. 

HMK'nın 342. maddesinin 3. fıkrasına göre " İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır."

HMK'nın 355. maddesine göre, " İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir."

İki hüküm birlikte değerlendirildiğinde doktrinde iki farklı görüş bulunmaktadır. 

İlk görüşe göre, istinaf mahkemesi istinaf sebepleri gösterilmeği için istinaf talebini ön inceleme aşamasında reddedemez. Dilekçenin başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda, istinaf incelemesinin tahkikat aşamasına geçilmelidir. İstinaf mahkemesi, kamu düzenine aykırı gördüğü hususları istinaf sebepleri arasında gösterilmemiş olsa dahi, resen inceleyebilir ve buna dayanarak karar verebilir. 

İkinci görüşe göre ise, istinaf dilekçesinde "istinaf sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemiş olması" halinde istinaf başvurusu ön inceleme aşamasında reddedilmelidir. HMK'nın 352. maddesine göre, ön incelemeye tabi konular belirlenirken, dosya üzerinde yapılacak incelemeyle eksik olan bazı temel hususların tespit edilmesi halinde davanın hızlıca karara bağlanması amaçlanmıştır. 

İstinaf sebeplerinin kısmen veya tamamen istinaf dilekçesinde gösterilmesi, istinaf yolunun caizlik şartlarında biridir. Bu nedenle istinaf sebepleri hiç gösterilmemişse istinaf talebi ön inceleme aşamasında reddedilmelidir. 

Alman Hukukunda, istinaf sebeplerinin dilekçede hiç gösterilmemiş olması istinaf yoluna başvurunun caizlik şartı olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, istinaf sebeplerinin dilekçede hiç gösterilmemiş olması halinde istinaf başvurusu caiz olmadığı gerekçesiyle reddedilmektedir. 

Avusturya Hukukunda, tarafın istinaf sebeplerini hiç göstermemiş veya yetersiz belirtmiş olması halinde, istinaf mahkemesi bu eksikliğin tamamlanması için tarafa süre vermekte, taraf kendisine verilen süre içerisinde istinaf sebepleriyle ilgili eksikliği tamamlamazsa, istinaf talebi caiz olmadığı gerekçesiyle reddedilmektedir. 

HMK'nın 342. maddesinin 3. fıkrasında, istinaf dilekçesinin, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayacağı, HMK'nın 355. maddesinde ise incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözeteceği düzenlemişse de, bu durumun caiz bir istinaf talebi bakımından geçerli olacağı kabul edilmelidir.

Aksi halde istinaf mahkemesi, kamu düzenine aykırılık ile sınırlı olsa da tüm dosya kapsamını incelemek zorunda kalacak, bu durum iş yükünün artmasına, yargılamaların uzamasına sebep olacaktır. 

İstinaf yoluna başvuru sebeplerinin dilekçede gösterilmesi ile ilgili düzenleme mülga HUMK'un 430. maddesinin son fıkrasıyla ilgili düzenlemeyle aynıdır. HUMK'un 430. maddesinde de " Temyiz dilekçesi, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması hâlinde, diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır." denilmekteydi. Ancak istinaf kanun yoluna başvuru şartları ile temyiz yoluna başvuru şartının, kanun yoluna başvuru açısından aynı kurallara tabi olması isabetli olmamıştır. Temyiz yolunda Yargıtay tarafından sadece hukuka uygunluk denetimi yapılmaktadır. Yargıtay, taraflarca ileri sürülen temyiz sebepleri ile bağlı olmadığı gibi, hükmün taraflarca ileri sürülmeyen başka bir sebeple de bozulmasına karar verebilir. İstinaf mahkemesi ise maddi ve hukuki sorunu bir arada incelemekte, gerektiğinde vakıa mahkemesi olarak tahkikat yapmakta ve davanın esası hakkında karar vermektedir. 

Açıklanan nedenlerle sonuç olarak, istinaf kanun yoluna başvuran taraf, istinaf sebeplerini dilekçesinde göstermişse, istinaf mahkemesi istinaf sebeplerini ve kamu düzenine ilişkin sebepleri incelemeli, istinaf sebepleri ve gerekçesi hiç gösterilmemişse, istinaf talebi ön inceleme aşamasında, istinaf mahkemesi tarafından reddedilmelidir.

2- ÖN İNCELEMENİN SONUCU

İstinaf mahkemesi ön incelemeye tabi halleri belli bir sıraya uygun olarak incelemelidir. İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olup olmadığı, kararın kesin olup olmadığı, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilip gösterilmediği, sırayla incelenmelidir.

İstinaf mahkemesi ön inceleme aşamasında caizlik koşullarından birinin eksik olduğunu tespit ederse, duruma göre, başvurunun usulden reddine, dosyanın ilgili daireye ya da bölge adliye mahkemesine gönderilmesine veya başvurunun yapılmamış sayılmasına karar vermelidir. 

HMK'da başvurunun reddi kararına karşı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak istinaf mahkemesinin nihai kararlarına karşı, temyiz kanun yoluna başvurmak olanaklı olduğundan, bu ret kararına karşı temyiz yoluna başvurulabilmelidir. 

Malvarlığına ilişkin davalarda istinaf mahkemesi tarafından verilen ret kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabilmesi için, davanın değerinin kanunda öngörülen parasal sınırın üzerinde olması gerekirken, şahıs varlığına ilişkin davalarda ise böyle bir sınırlandırma bulunmamaktadır. 

HMK'nın 362. maddesine göre, "Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz: 

a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar. 

b) Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar. 

c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar. 

ç) Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar. 

d) Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar. 

e) Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar. 

f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar. 

g) (Ek:22/7/2020-7251/39 md.) 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında verilen kararlar.

Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir. "

Sonuç olarak, maddede sayılan kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz.