Telefon
WhatsApp
İnstagram

Çek Hakkında Öngörülen Kabul Yasağının Hukuki Sonuçları

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Çek Hakkında Öngörülen Kabul Yasağının Hukuki Sonuçları

Çek Hakkında Öngörülen Kabul Yasağının Hukuki Sonuçları

292 Görüntüleme 08 Aralık 2024, 21:22

 

ÇEK HAKKINDA ÖNGÖRÜLEN KABUL YASAĞININ HUKUKİ SONUÇLARI

TTK'nın 783. maddesine göre " (1)Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır. Ancak, bu hükümlere uyulmaması hâlinde senedin çek olarak geçerliliği etkilenmez. (2) Düzenleyen, muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde, muhatap, bu tutarı ödemekle yükümlüdür. (3) Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder."

Çek bedelinin muhatap banka tarafından ödenebilmesi için, keşideci ile muhatap banka arasında akdedilmiş bir çek anlaşması ve keşidecinin bu anlaşmaya binaen keşide ettiği çekin bedeli tutarında muhatap banka nezdinde yeterli karşılığı tesis etmesi gerekli ve yeterlidir.

Geçerli bir çek anlaşması olduğu halde, keşide edilen çekin bedelini, yeterli karşılığı olmasına rağmen kısmen veya tamamen ödemeyen muhatap bankayı, hamilin ödeme yapmaya zorlaması mümkün değildir. Çekin gerçek anlamda bir kambiyo senedi ve çek hakkında kabul muamelesinin cari olmaması sebebiyle, muhatap banka hiç bir zaman çekin asli borçlusu olamaz.

Çekin gerçek anlamda bir kambiyo senedi türü olduğu söylenemez. Çek ödeme aracı olup herhangi bir borç ikrarı içermez.

TTK'nın 784. maddesine göre " Çek hakkında kabul işlemi yapılamaz. Çek üzerine yazılmış bir kabul kaydı, yazılmamış sayılır. "

Kabul yasağının ilk sonucu kabul işleminin yapılamamasıdır. Muhatabın kendi üzerine çekilmiş bir çeke aval vermesi ve muhatap bankanın kendi çeki üzerinde ciro yapması da yasaklanmıştır. Kabul şerhi, yazılmamış sayılmasının sonucu olarak yok hükmünde olacak, borç ikrarı, kefalet gibi de kabul edilemeyecektir. 

Kabul işleminin yapılamamasının bir sonucu da çekin bir asıl borçlusunun bulunmamasıdır. Hamil sadece keşideciye, cirantalara ve avalistlere karşı bir talep hakkına sahiptir. Muhatap banka ise borç altına girmemektedir.

Kabul Yasağının Sebepleri Konusunda Görüşler

a) Kabul Muamelesine İhtiyaç Olmaması 

Çekin tediye vasıtası vasfı, onun muhataba ibrazı anında ödenen bir senet olmasından kaynaklanır. Her çek hamili, elindeki çeki muhataba ibraz ettiğinde, onun üstünde yazılı olan bedelin ödeneceğini düşünür. Bu itibarla, çek hamilleri ellerindeki çeklerin muhatap banka tarafından kabul edilip edilmeyeceği hususuyla ilgilenmezler.

 Onlar için önemli olan çekin ibrazında ödenmesidir. Bu yüzden, çek hakkında kabul işlemine ihtiyaç yoktur.

b) Hamilin İbraz Sürelerine Riayet Etmesinin Sağlanması 

Çekle ödemelerin düzenli olmasını arzulayan Kanun Koyucu, çekin keşide edildiği ve ödeneceği yerleri dikkate alarak belirli ibraz süreleri öngörmüştür. İbraz süresi geçen çeklerin muhatap banka tarafından ödenmesi yasaklanmamış olmakla birlikte, çekle ödemelerin düzenli olması ancak ibraz sürelerine uyulması ile mümkündür. Çekin muhatap tarafından kabulüne müsaade edilmiş olsaydı, elinde kabul şerhini havi çek bulunduranlar, onun ödeneceğine güvenerek TTK'daki ibraz sürelerine uymayabilirlerdi. Bu yüzden, çekin kabulünün yasaklanması sayesinde, çek hamilleri ibraz sürelerine riayet hususunda daha titiz davranırlar ve çekle yapılan ödemeler belli bir intizam içinde yürür.

c) Banknot İhracı Konusunda Mevcut Olan Tekelin (Monopolün) Kırılmaması

Merkez bankası ülkedeki ödemelerde kullanılacak olan paranın ihracı yetkisini de tekel olarak ellerinde bulundurmaktadır. Bu tekelin bir şekilde kırılması, merkez bankasının veya bu vazifeyi üstlenmiş bulunan bankanın vazifelerini gereği gibi yapabilmesini engeller. Şayet, para gibi tediye vasıtası fonksiyonunu haiz çeklerin, muhatapları tarafından kabulü yasaklanmamış olsaydı, kabul beyanı tıpkı poliçede olduğu gibi muhatabı çekin ödenmesi bakımından asli borçlu haline getirir ve kabul şerhini havi çekler, ülkede para gibi tedavül edebilirdi. Yani, merkez bankasının banknot ihracı bakımından haiz olduğu tekel (monopol) kırılmış olurdu. 

TTK'nın 783/2 maddesine göre, "(2) Düzenleyen, muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde, muhatap, bu tutarı ödemekle yükümlüdür." 

Buna göre, çek üzerinde yazılı bulunan bedelin karşılığı tamamen mevcutsa, muhatap tam karşılığı da ödemekle mükelleftir. Bununla beraber, muhatabın buradaki ödeme mükellefiyeti, hamile karşı değildir. Kabul yasağının bir sonucu olarak, muhatap hiç bir zaman çekin asli borçlusu olamaz. 

Çek Hamilinin Karşılığı Bulunan Çeki Tediyeden İmtina Eden Muhatap Bankaya Haksız Fiil Hükümlerine Dayanarak Başvurup Başvuramayacağı Meselesi

Çek hamillerinin haksız fiil hükümlerine dayanarak muhatap bankalara başvurabileceklerinin kabulü, çok aşırı bir zorlama ile çek hakkında cari olan kabul yasağının bertaraf edilmesi anlamına gelir. Bu imkân çek hamillerine verilecek olursa, onlar uğradıkları zarar nispetinde bir para alacağını, tazminat talebi olarak muhataba ileri sürebileceklerdir. Tüm para alacakları için, dava açılmasına gerek olmadan genel haciz yoluna başvurarak takip yapmak mümkün olduğuna göre, hamillerin dava açmadan genel haciz yoluyla takibi tercih ederek muhataplara başvurmaları mümkün hale gelecek, TTK'nIn 784. maddesi, hamillerin muhatap bankalara karşı kambiyo senetlerine mahsus takip yollarını seçmelerini engelleyen bir hüküm olmaktan öteye gidemeyecektir.

Bu nedenle çek hamillerinin haksız fiil hükümlerine dayanarak muhatap bankalara başvurabileceklerinin kabul etmek mümkün değildir.

Çek Hamilinin Muhatap Bankaya Karşı Talep Hakkını Haiz Olduğu İstisnai Haller

TTK'nın 818. maddesinin n bendi gereğince TTK'nın 733. maddesinde düzenlenen poliçe karşılığının devri, çek hakkında da uygulanacaktır. 

1. Karşılığın İntikali (TK 733, I) 

"Düzenleyen hakkında iflasın açılmasıyla beraber, poliçe karşılığının veya düzenleyenin muhatap hesabına alacak olarak geçirdiği diğer paraların geri verilmesi hususunda düzenleyenin muhataba karşı poliçe ilişkisinden başka bir hukuki ilişkiden kaynaklanan istem hakkı poliçe hamiline geçmiş olur."

Karşılığın intikali için, keşidecinin iflâsının ilânı yeterli olup, bir ihbarın yapılmasına lüzum yoktur. Ancak keşidecinin iflası çek tedavüle çıktıktan sonra gerçekleşmiş olmalıdır. Hamile intikal eden karşılık, keşidecinin iflâs masasına dahil olmadığı gibi; bu arada muhatap da iflâs ederse, onun iflâs masasına da dahil edilemez. Karşılığın hamile intikal ettiği hallerde, ibraz süresi geçmiş olsa dahi, çek bedeli sadece hamile ödenebilir.

2. Karşılığın Devri (TK 733, II)

Keşideci çek anlaşmasına müstenit karşılık ilişkisinden dolayı muhataba karşı haiz olduğu haklarını devrettiğini, çek üzerinde beyan ederse, bu haklar çek hamili kim ise, ona ait olur. Ancak, burada devir keyfiyetinin usulü dairesinde muhataba ihbarı gerekir (TK 733, III). Devrin ihbarından sonra, artık muhatap çek bedelini sadece hamile tediye ile mükellef hale gelir ve keşidecinin çekten cayması, ibraz süresi geçtikten sonra dahi hüküm ifade etmez.

Karşılığın Hamile İntikalinin veya Devrinin Sonuçları 

Çek hamili, keşidecinin muhatap nezdinde tesis ettiği karşılığının kendisine intikalinden veya devrinden sonra, çek bedelini kendisine ödemeyen muhatap bankaya karşı takip yapabilme ve dava açabilme yetkisini elde eder. 

Hatta, bankaya karşı alacağı çeke bağlı olduğu için, İİK'da düzenlenen kambiyo senetlerine özgü takip yollarına başvurabilir. 

 

UYGULAMADAN DOĞAN İSTİSNALAR 

1. Teyitli Çek Uygulaması (Çekin Sertifikasyonu)

Çekin vizesinde, muhatap sadece çek bedelinin karşılığının vize tarihinde kendi nezdinde mevcut bulunduğunu tespit eder. Buna karşılık, çekin teyidinde, banka ayrıca çek bedelini belli bir süre kendi nezdinde bloke etmeyi taahhüt eder. Uygulamada çekin teyidi, muhatap tarafından üzerine çekte yazılı karşılığın düzenleyenin tasarrufundan çıktığını ve çek hamiline tahsis edildiğini ifade eden “teyit edilmiştir”, “bloke edilmiştir” veya “hamil emrine amadedir” gibi bir kayıt düşülmesi ile olmaktadır. Çekin teyidinde, çeki teyit eden muhatap banka, çek bedelinin karşılığı kendi nezdinde mevcut olması şartıyla, çek bedelini tediye mükellefiyeti altına girer. 

Çeki teyit eden muhatap banka, çekin asli borçlusu olmaz. Teyit işleminin yapıldığı sırada, çek bedelinin karşılığı yoksa, muhatap bankanın ödeme yükümlülüğü doğmaz.

Teyit işlemi tarihinde karşılığının bulunması şartıyla, hamile karşı da çek bedelini tediye mükellefiyeti altına giren banka, hamile karşı çek dolayısıyla borçlu olduğundan, hamilin muhataba karşı yapacağı icra takibinde İİK'da düzenlenen kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurması mümkündür.

 

2. Çek Kartı Uygulaması (Garantili Çekler)

Çek kartı uygulamasında, çekler ile keşidecinin kimliğini isbata yarayan bir çek kartı, banka tarafından müşterilerine verilir. Bankalar, çek kartı ile keşide edilen çeklerin ödenmesinden, çek hamillerine karşı da, belli bir bedelle sınırlı olarak sorumlu olurlar. Çek kartı ile keşide edilmiş olsa dahi, karşılığı olmayan bir çekin bedeli muhatap tarafından ödenmeyecek olursa, hamilin ona başvurması, mümkün değildir.

Bu nedenle, yeterli karşılığı olmamasına rağmen çek kartı ile keşide edilen çeklerden dolayı, muhatabın hamile karşı tediye yükümlülüğü altına girmeyeceğini kabul etmek gerekir. Yani, muhatap bankanın garanti taahhüdü, sadece karşılığı bulunan çekler bakımından hüküm ifade eder.

Çekte; muhatap, hiç bir zaman çekin asli borçlusu olamaz. Çek bedelinin muhatap tarafından ödenmediği hallerde, hamilin ona başvurması mümkün değildir. Hamil, keşideci ve varsa cirantalar ile bunların avalistlerine karşı müracaat hakkını kullanabilir.

SONUÇ 

Muhatabın çek bedelini ödeme yükümlülüğü sadece keşideciye karşıdır. Ancak, muhatabın bu yükümlülüğünün doğması için, keşideci ile arasında akdedilmiş bulunan geçerli bir çek anlaşması ve muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması şarttır. (TTK,783 I ve II)

Çek hamili, TTK hükümlerine göre çek bedelinin ödenmesi için muhataba, sadece çek bedelinin karşılığının keşidecinin iflâsı sebebiyle kendiliğinden veya onun çek üzerine geçirilmiş karşılığın devri beyanının muhataba ihbarı ile devren kendisine intikal etmesi (TTK 733) halinde başvurabilir.